Page 4 - 7. Sınıf Süreç Değerlendirme Sınavı - Sözel
P. 4

4 7. SINIF / SDS 1
3.
Telefonun icadının büyük bir devrim olarak kabul edilmesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Telgraf aracılığıyla transferleri sağlamak
B) Eski iletişim yollarını geliştirmek
C) 		 Uzak mesafelere ulaşımı kolaylaştırmak
D) Ses enerjisini kullanarak iletişimi sağlamak
1880 yılında Alexander Graham Bell tarafından icat edilen telefon, insanoğlunun haberleş-
me serüveninde bir dönüm noktasıdır. Telgraf aracılığıyla işaretlerin iki merkez arasında transfe-
rinin başarılmasından sonra ses iletimi üzerine çalışmalar yürüten çok sayıda bilim insanı oldu.
Nihayet Bell’in kurduğu sistemle sesin iki merkez arasında yol alabilmesi sağlandı. Kısaca ses
enerjisinin mekanik enerjiye, mekanik enerjinin elektrik enerjisine çevrilerek vericiden çıkması
ve alıcı merkezde işlemin tersine çevrilmesiyle çalışan telefon büyük bir teknoloji devrimi kabul
edildi. Bell icadını, Eski Yunancada “uzak” anlamına gelen telos ile “ses” anlamındaki phone
sözcüklerini birleştirerek türetti. 1892 yılına gelindiğinde daha uzak mesafeler arasında telefon
görüşmelerine imkân sağlayan bir sistem geliştirildi. 1915’te artık kıtalar arası telefon konuş-
ması yapılabiliyordu. Osmanlı Devleti ise telefonla 1908 yılında tanıştı.
4.
Bu metinde genel olarak hangi soruya yanıt verilmiş olabilir?
A) Zekânın eğitimle ilişkisi var mıdır? B) Zekâ nasıl geliştirilir?
C) Zekâ nedir?		 D) Zekânın özellikleri nasıl belirlenmiştir?
“Tüm insanlarda var olan, bireye has yetenek ve becerilerin tümüdür. Geliştirilebilir, değiştiri-
lebilir ve eğitilebilir” genel tanımından da anlayacağımız gibi, var olan bu özelliğimizi nasıl kullan-
dığımız çok önemli. İnsanların dünyaya gelişlerinde, bilgi ve hafıza yönünden küçük farklarla aynı
oldukları, herkesin aynı potansiyel dehayla dünyaya geldiği bilinen bir gerçektir.
Zekânın ne anlama geldiği ve ne kadarının ölçülebildiği konusunda henüz bir görüş birliği sağ-
lanmış değildir. Latince “İntellectus” kelimesinin karşılığı olan zekânın, kavramsal olarak birkaç tari-
fini şöyle sıralayabiliriz: “Cevap vermede, muhtemel çözümleri inceden inceye aramadaki çabukluk
ve bir problemin evreleri arasındaki yeni ilişkileri anlayabilme kapasitesi”, “Yeni bir düzeneği veya
kuralı keşfetme ya da bir tahmin yürütme ile ilgili zihin faaliyeti”, “Beynin bilgiyi alıp hızlı ve doğru
olarak analiz etmesi.” Biyologlar zekâyı çevreye uyum kabiliyeti olarak görürken; eğitimciler öğren-
me, psikologlar ilişkileri anlama, bilgisayarcılar bilgiyi işleme kabiliyeti şeklinde değerlendirmişler-
dir. Şuur, bilinçaltı, ruh gibi ucu açık bir kelime olduğu için zekânın evrensel bir tarifi yapılamamıştır.
ÖRNEKTİR

































































   2   3   4   5   6